Bilgi Hazinem Dizisi-08: Tarçın ve Oyuncaklar (Türkçe-İngilizce) - Ahmet Altay pdf olarak indir
Bilgi Hazinem Dizisi-08: Tarçın ve Oyuncaklar (Türkçe-İngilizce) - Ahmet Altay pdf ücretsiz indir
Parıltı YayınlarıBilgi Hazinem Dizisi-08: Tarçın ve Oyuncaklar (Türkçe-İngilizce) - Ahmet Altay pdf ücretsiz indirin veya çevrimiçi okuyun
- Yazar: Parıltı Yayınları
- Yayımcı: PARILTI YAYINCILIK
- Yayın tarihi:
- kapak:
- Dil:
- ISBN-10:
- ISBN-13:
- boyutlar: Normal Boy
- Ağırlık:
- Ciltli:
- Dizi:
- sınıf:
- Yaş: 3 - 6 Yaş
- Yazar:
- Fiyat:
Kitap eleştirileri
Bilgi Hazinem Dizisi-08: Tarçın ve Oyuncaklar (Türkçe-İngilizce) - Ahmet Altay
mafer_vp01ce83
This perhaps the strangest, most visceral and mind-warping thing I’ve ever read. Forget the slipshod dyspepsia of Naked Lunch–if you’ve read that (rather, were somehow able to complete it) you get a taste of what the insane style in which William S. Burroughs wrote was trying to accomplish that Johnny Stanton somehow perfected. With a laser-sharp focus, and every sentence carrying with it a leaden gravity profuse with mysterious intonations, he brings you into the world of an adolescent Huron Indian, Tarcisius Tandihetsi, who, while traveling with his two fathers (his father,Eustace, and a French priest, Blackrobe) and others in his tribe, are kidnapped by the Poison Snake People and the Killer Yellow Dogs (the tribe’s greatest enemies) and made to endure great torture for days on end. The story follows the travels of Tarcisius into enemy territory, while he and his fathers, although sustaining ridiculous amounts of punishment that would have killed anybody ten times over, somehow survive time after time to see even greater punishment and danger. As its voice, magic and spirituality impregnate nearly every event or description. You’ll love this book because it’s creepy and crazy and the most original thing you’ll ever read. While reading this you’ll think at least two to three times per page: “Where the hell does this guy come up with this stuff?” Seriously. If you open the book to any page and pick out a sentence it is likely to be something that would make you scratch your head and wonder …you just wonder. I’m going to do it now–totally random sentence: ”Antler Face was furiously digging his antlers into the ground and at the same time kicking the air.” (Mangled Hands, Johnny Stanton, pg. 162) See? Or: ”Finally Curly Head put my nose between his slimy legs, and the nails on his tail cut my face.” (Mangled Hands, Johnny Stanton, pg.66) There are also certain words you’ll never think of the same way after this novel, such as feathers, manhood, slime, hair, invisible, just to name a few. If you like crazy lit even remotely I say check this out now. You’re brain will hate you for it, but your mind will expand like Tarcisius’s manhood. For additional words and links, see: http://bravenewworks.com/?p=41
2022-10-26 05:14
17205904669b56
Its a good book, but I am not obsessed about it. I guess I am not to interested in knowing more, the ending was good but a little lack luster for me. I guess I didn't get emotionally attached to any of the characters and the love story just didn't get my heart all fluttery, I just feel like it needed more. Other than that, it was good. Not my favorite but it's good.
2022-09-04 09:23
rebeccalim
Wow Yet another excellent book from Ms Gerard. I loved this one almost as much as I loved the 3rd installment (To the Brink)and it defiantely deserves the 5 star rating. I couldn't put the book down and had to get to the end as it gripped me from start to finish but as soon as I finished it I became sad as I will be sorry to see the end of the Garrett siblings, their partners and friends. I fell in love with most of the men (ok so I am fickle! ha ha) especially Ethan & Dallas. Am looking forward to moving on to the Black Ops series
2020-09-09 22:20
imaginariumca
Kara Yağmur, Masuji Ibuse'nin Hiroşima'nın atom bombası ve ardından gelen nükleer serpinti hakkındaki klasik romanı. Bombalama hakkında yazılmış en iyi romanlardan biri olarak kabul edilen Kara Yağmur, trajedi ile hassas bir dürüstlükle ilgileniyor. Hikayenin ana karakterleri Shigematsu Shizuma (bir giyim üretim tesisinde yönetici), yeğeni Yasuko ve eşi Shigeko. Ibuse, bombalamanın gününü ve hemen sonrasındaki olayları tanımlamak için bir "öykü içinde hikaye" yöntemini kullanır ve aynı zamanda uzun vadeli etkileri ortaya çıkarır. Roman, bombalamadan yaklaşık 2-3 yıl sonra günümüzde başlıyor. Bombalama sırasında Hiroşima'da bulunan Shigamatsu, bombadan birkaç yıl sonra hafif bir radyasyon hastalığı geçiriyor. Hiroşima dışındaki küçük bir köyde basit bir hayat yaşıyor ve burada doktorunun tavsiyesini kolay, sık sık dinlenerek ve hastalıkla mücadele etmek için iyi yemek yiyor. Shigamatsu ve karısının baş endişesi genç yeğeni Yasuko'ya iyi evlenmelerine yardım ediyor. Ne yazık ki, Yasuko'nun radyasyon hastalığından muzdarip olduğu söylentileri sürekli olarak iyi bir eşleşme yapmasını engelledi. Ana hikaye içinde Ibuse, birkaç farklı karakterin günlüklerinden alıntılar içeriyor. Bu cihazı, 6 Ağustos 1945 (bombalama günü) ile 15 Ağustos (Japonya'nın Müttefik kuvvetlere teslim olduğu gün) arasında Hiroşima'daki olayları ayrıntılı olarak tanımlamak için kullanıyor. Bomba düştüğünde Shigamatsu Hiroşima'da ve Ibuse'nin Shigamatsu'nun şehirden geçerken karşılaştığı yıkım ve insan acılarıyla ilgili açıklamaları üzücü. Yazar, ne olduğunu merak ettiklerinde vatandaşların hissetmesi gereken karışıklığı aktarıyor ve kendilerine, başkalarına ve mallarına verilen zararı değerlendirmeye çalışıyor. Mesafeler arasında iletişim kurmanın hiçbir yolu olmadan, Shigamatsu bir anda felaketi anlamaya ve ailesini şehirde aramaya çalışıyor. Sonunda yeniden bir araya gelirler ve bundan sonra sadece ilk birkaç günün dehşetini değil, aynı zamanda günün aileleri üzerindeki uzun vadeli etkilerini de ortaya koyan bir hikaye. Shizuma ailesinin merceğiyle Ibuse, Hiroşima bombalamasının kentin nüfusu üzerindeki derin fiziksel, psikolojik ve ruhsal etkisini ortaya koyuyor. O sadece başlangıçtaki muazzam ölüm ücretini değil, daha sonra yıllar sonra ortaya çıkan acıyı da kronikleştirir. Hikaye anlatımında doğrudan ve şefkatlidir, hem bombalamanın acımasızlığını hem de empati kurabileceğimiz tamamen inandırıcı karakterler yaratır. Kara Yağmur, Japon tarihi veya II. Dünya Savaşı ile ilgilenenler için mutlaka okunmalıdır.
2020-01-28 10:54
ericvernazobres
"Sonya'nın Son Konuşması, ya da, Çift Seslendirme" dan 19. yüzyılda her eğitimli kişi, Alman şair Friedrich Schiller'in ünlü denemesi "Naif ve Duygusal Üzerine" Edebiyat "(Uber naive und sentimentalische Dichtung, 1795). Besteci John Adams'ın yazdığı gibi, "'Bilinçsiz' sanatçılar naif sanatçılardır. Çünkü onlar için sanat, kendi kendini analizinden taviz vermeyen veya tarihsel süreklilikteki yeri konusunda endişelenen doğal bir ifade biçimidir." Duygusal sanatçı, aksine, kendini tanıyan, naifin kayıp birliğini bulmaya çalışır; aslında tarihteki yerini çok iyi bilen bir araştırmacıdır. Bu tanımlara göre, her öğrenci bir M.F.A. program duygusal bir sanatçıdır. Bunu edebi ya da varoluşçu bir eleştiri olarak kastetmiyorum. Hepimiz edebiyat tarihinde geç kalıyoruz ve çoğumuz saf kendiliğin kaybolduğunu ve yapmak istediğimiz şeyde başarılı olmak için formları öğrenmemiz gerektiğine katılıyoruz. (226-7)
2020-01-04 08:01
janipgtaa3b
Zihinsiz eğlenceli bir okuma için iyi. Kısa ve öngörülebilir ve biraz bayat.
2019-12-24 23:42
